Beyaz Saray’dan S-300 füzelerine tepki
Ynet’in sitesinde yer alan habere göre, Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Rusya’nın Suriye yönetimine S-300 füzeleri satışıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Geçmişte açıkça ifade ettik ve şimdi yine ediyoruz. Esad rejimine silah sağlamanın bizleri Suriye’nin hak ettiği siyasi geçişe yakınlaştırmayacağı inancındayız” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Patrick Ventrell de konuyla ilgili olarak, “Bunun bir hata olduğunu düşünüyoruz” yorumunu yaptı. Ventrell, AB’nin Suriyeli muhaliflere yönelik silah ambargosunu kaldırmasına olan desteğini de dile getirdi. (AA)
SURİYE’YE SİLAH YARIŞI
Suriye’ye silah yarışı başladı AB’nin Suriyeli muhaliflere yönelik silah ambargosunu düşürmesinin ardından Moskova, S-300 hava savunma sistemini Şam rejimine vereceğini açıkladı.
Avrupa Birliği dışişleri bakanlarının Suriye’ye silah ambargosunun uzatılması konusunda uzlaşıya varamamaları nedeniyle 1 Haziran’da süresi dolacak bu uygulama otomatik olarak geçersiz hale gelecek. Bu tarihten sonra üye ülkeler ulusal politikaları çerçevesinde Suriye’deki muhaliflere silah satabilecek ya da silah yardımında bulunabilecek. AB’nin Suriye konusunda ortak hareket edemez aşamaya gelmesini göstermesi açısından da önem taşıyan bu gelişmenin mimarı, silah ambargosuna son verilmesi konusunda son derece katı bir tavır takınan ve her türlü ara formüle kapıyı kapatan İngiltere oldu. Gelinen aşamada ise AB tarafından büyük ölçüde “istemeden” yaratılan tablonun Suriye’de silah yarışına yol açıp açmayacağı tartışılırken gerilimin tırmanacağına dair ilk işaret Rusya’dan geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sergey Ryabkov, S-300 hava savunma sisteminin Şam rejimine teslimatının tamamlanacağını açıkladı. Ryabkov, füzeleri ‘istikrarı artıracak faktör’ olarak tanımlarken Suriye krizine dahil olmaya çalışan aceleci dış güçleri bir daha düşündüreceğini söyledi.
Suriye’de şiddetin tırmanmaya başladığından bu yana muhalifler, özellikle savunma kapasitelerini güçlendirecek ve ilerlemelerini sağlayacak silahlara ihtiyaç duyuyorlar. Tanksavarlar ve savaş uçaklarına karşı kullanılacak yerden havaya füzeler talep listesinin en üst sıralarında yer alıyor.
İSRAİL: MÜDAHALE EDERİZ
AB üyeleri arasında Suriye’ye bu tür silahlar gönderebilecek ülke sayısı az olmakla birlikte muhaliflerin güçlendirildiğini gören Esad rejiminin de daha fazla silah temini için başta Rusya olmak üzere Çin ve İran gibi ülkelerin kapısını daha fazla çalmaya başlama riski oldukça yüksek.
Şu ana kadar Esad’ın yanında duran Rusya gibi ülkelerin AB’nin kararı sonrasında daha rahat hareket ederek Şam’ın taleplerini geri çevirmeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Moskova’nın Suriye’ye S-300 füzeleri gönderme kararı bunun ilk göstergesi. Karşılıklı “silah yarışına” girilmesi, bölge dengeleri üzerinde de etkili olacağından uluslararası gerginliklerin tavan yapmasına neden olma potansiyeli de taşıyor. Rusya’nın S300 kararına İsrail’den, “Müdahale etmekten çekinmeyiz” uyarısı gelmesi bu potansiyeli gözler önüne seriyor.
AB üyesi ülkeler yayımlanan bir deklarasyonla silah satışı ya da yardımının sivilleri koruma amacıyla sadece Suriye Muhalefet ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’na yapılacağı, sıkı denetim uygulanacağı ve her talebin kendi içinde değerlendirileceği konusunda taahhüt altına girdiler. Bu taahhüdün, gönderilecek silahların AB’deki çok sayıda ülkenin endişe kaynağı olan “yanlış ellere” düşmesini ya da muhaliflerin güçlenmesi ile bölgedeki çeşitli aktörlerin devreye girmesini engellemeye yetip yetmeyeceği en önemli sorular arasında yer alıyor.
AĞUSTOS’U BEKLEYECEK
AB, Suriye’ye silah gönderilmesi konusundaki pozisyonunu gözden geçirmek için ağustos ayını bekleyecek. Cenevre’de gelecek ay yapılacak toplantı ve Suriye’deki tarafların tutumu değerlendirmede dikkate alınacak olsa da ufukta siyasi çözüm ve silahların susması ihtimalinin somut şekilde belirmemesi halinde 1 Haziran sonrası oluşacak tavrın korunmasına kesin gözüyle bakılıyor.