Yandex Metrica
Bulutlu
32İstanbul
Bulutlu
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
%-1.92
BIST 9.431
%0.03
Dolar 34,553
%-0.06
Euro 36,620
%0.65
Altın 2.918,109
REKLAM

Sosyal Medya ve Siyasal Pazarlama

129659 defa okundu Köşe Yazısı kategorisinde, 18 Kasım 2012 - Pazar - 05:17 tarihinde yayınlandı
Sosyal Medya ve Siyasal Pazarlama

Sosyal Medya Pazarlaması: Sosyal medya pazarlaması bir markanın, ürünün ve hatta siyasette kişinin kendisini ve propagandalarını doğru kişilere doğru yerde sunmak olarak tanımlanabilir. Artık internet kullanıcıların hayatında önemli bir yer teşkil eden sosyal medya mecralarında pazarlama faaliyetleri yürütmek de yukarıdaki tanımdan doğan bir gerekliliktir aslında. Kısacası sosyal medya pazarlaması, tüketicilerin hayatında önemli bir yer teşkil eden soysal medya mecraları üzerinde tanıtım ve satış faaliyetleri yürütülmesidir.

Siyasal Pazarlama: Bir adayın potansiyel seçmenlerine uygunluğunu, adayın en yüksek seviyedeki seçmen kitlesinin ve bu kitledeki her bir seçmenin tanımasını sağlamak, rakiplerle ve muhalefetle farkını yaratmak ve gerekli oy sayısını elde etmek için kullanılan tekniklerin tümü olarak tanımlanmaktadır. Philip Kotler’in tanımına göre siyasal pazarlama, halk tarafından gerek duyulan program ve hizmetleri gerçekleştirmek ve kurumsal tanınma, destek kazanma amacıyla siyasal örgütlerce yürütülen faaliyetler olarak tanımlanır. Tek ise siyasal pazarlamayı, bir kişinin siyasi partilerden aday gösterilmesi, atanması seçilmesi için ya da partilerin iktidara gelmesi için düzenlenen pazarlama faaliyetleri olarak tanımlamıştı.

Partilerin Sosyal Medya Pazarlaması
İnternet potansiyel olarak haber gündemine hâkim olacak ve taraflar kampanya gündemini kontrol edemeyecekti. Ana medyadaki hikâyeler Web’den veya blog dünyasından doğacaktı. Dahası kameralı cep telefonu çağında, bu hikâyelerin arasında gafların ön plana çıkabileceğine dair bir beklenti vardı.

Partiler ve adaylar kampanyalarında sosyal medya ve diğer araçları yaygın şekilde kullanacaklardı ve bunun sonucunda
kampanya tarzı potansiyel olarak daha açık, interaktif ve âdemi merkezi olacaktı.

İlk iki faktörün bir ölçüde birleşimiyle, interaktif bir şekilde seçmenlerin görüşlerinin kaydırılmasında veya geleneksel olarak ulaşılması zor olan genç seçmenler arasında parti için desteğin seferber edilmesinde belirleyici olduğunu gösterecekti.

Bu heyecanın nedenleri 2005’te olduğu siyasi ve teknolojik faktörlerin karışımından kaynaklanmaktaydı. Yine pek çok yorumcu coşkusuyla ABD’ye baktı ve para toplama ve destekçilerin seferber edilmesiyle başarısına odaklandı.

İnternet için önemli bir rol beklentisi, aynı zamanda bizzat teknolojinin büyümesi ve cazibesinin artması üzerine inşa edilmişti. Önceki kampanyadan bu yana, internetin erişimi, İngiliz halkının %70 civarında bir izleyici kitlesine kadar genişlemişti. 2005 yılında emekleme döneminde olan siyasi blog dünyası, Westminster coğrafyasının merkezi bir demirbaşı haline gelmişti. Conservative Home, Iain Dale, Labour List, Guido Fawkes ve Lib Dem Voice gibi blog siteleri izleyici kitlelerine ulaşmasalar da parti tartışmaları açısından giderek artan şekilde tesirli hal gelmiştir.

En çok dikkat çeken ise, başta Facebook ve Twitter olmak üzere sosyal medya araçlarının patlama yapmasıydı. Hemen seçimden önce Birleşik Krallık’ta 25 milyon civarında Facebook hesabı olduğu tahmin edilmekteydi. Çevrimiçi sosyal ağlara karşı halkın ilgisinin artışını, aynı zamanda Birleşik Krallık politikacıları da yansıtmaktaydı. 2009 yılı yaz aylarına kadar milletvekillerinin yaklaşık üçte birinin Facebook hesabı vardı ve %10’dan fazlası da bir Twitter hesabına sahiptir.

Türkiye’de bilindiği üzere sosyal medyanın siyasi arenalarda kullanımı henüz çok yeni. Biraz da Barack Obama‘nın başarılı sosyal medya stratejisinin de etkisiyle; liderlerimiz bir anda sosyal medyada yer almaya başladılar. Ortadoğu’daki ayaklanmalar sırasında protesto ve bilgi paylaşımındaki rolleri göz önüne alındığında, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya araçları baskı altındaki toplumların ellerine güçlü siyasi araçlar verme becerilerinden ötürü son aylarda övgü topluyorlar

Dünyanın dördüncü büyük Facebook kullanıcı toplumuna sahip demokratikleşen bir ülke olan Türkiye’nin de, sosyal medya aracılığıyla sunulan toplumsal ve siyasi olasılıklar konusundaki farkındalığı artıyor.

Sosyal medya Amerika dışında da son günlerde birçok ülkede önemli bir siyasi araç olarak yerini aldı. Başta Arap dünyasındaki isyan dalgası olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde birçok toplantı, organizasyon ve miting sosyal medya ağlarından duyuruluyor. Birçok devlet başkanı Twitter üzerinden görüş bildiriyor ve Facebook üzerinden geniş kitlelere ulaşıyor. Mısır ve Tunus’ta diktatörlerin devrilmesine kadar uzanan süreç sosyal medyanın gücünün en önemli simgeleri arasında yer alıyor.

Türkiye’de Twitter’ın en aktif kullanıcılarından biri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül takipçi sayısı 260 bine yaklaşan Gül, hesabında günlük faaliyetlerine ilişkin haber ve resimleri düzenli olarak paylaşıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı Egemen Bağış ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Twitter’ın diğer aktif Türk politikacıları.

Almanya’daki politikacılar ise sosyal medya araçlarına çekimser kalıyorlar. Merkel’in Facebook hesabının olmasına rağmen takipçi sayısı çok az. Merkel’in 8 bin takipçisi mevcut.

Barack Obama’nın Facebook takipçisi 19 milyonu aşkın derecede devam ediyor.

Önceki haberSonraki haber

Yorum yaz

1 yorum / geribildirim
  • Derya

    Çok güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık Sosyal medya ile ilgili çok detaylı bir yazı yazmışsınız.

    24 Kasım 2013, 16:18 Yanıtla