Yolcu uçaklarını bile düşürebilirler
ABD Savunma Bakanı Leon Panetta bu silahlar arasında MANPAD adlı uçaksavar füzelerinin adını zikretti.
NATO’nun Muammer Kaddafi iktidarını devirmek için düzenlediği operasyonun ardından Libya ordusunun envanterinde bulunan MANPAD’lerin Ortadoğu’daki kara borsaya düştüğünü belirtilirken, Panetta, omuzdan atılabilen bu füzelerin bazılarının Suriye’ye gidebileceğini söyledi.
Panetta, “Libya’dan gelen MANPAD’ların bizi kaygılandırdığını söylemek doğru olur diye düşünüyorum” dedi.
Nisan ayında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Libya yönetimini, Suriyeli muhalifleri silahlandırmakla suçlamıştı.
MUHALİFLER POTANSİYEL MÜŞTERİ
ABD’li Savunma Bakanı bu silahların Suriye’ye gittiğine yönelik bir istihbaratı paylaşmadı ancak bazı ABD’li ve Avrupalı yetkililer, bu füzelerin potansiyel alıcılarının Suriyeli muhalifler olduğunu düşünüyor.
Söz konusu yetkililer, Suudi Arabistan ve Katar’ın muhaliflere MANPAD sağlamayı tasarladıklarını belirtiyor.
Ancak Reuters’a konuşan kaynaklar, silahların kimin eline geçeceği konusunda kaygılı. Nitekim bu silahlar, El Kaide’nin eline düşebilir ve Suriye ordusuna ait hava araçlarının yanı sıra yolcu uçaklarına karşı da kullanılabilir.
Ajansa konuşan bir yetkili, “Ortadoğu’da bir ülke Suriyeli muhaliflere silah vermeyi düşünüyorsa gerekli önlemleri almalı ve bu silahları vermenin olası sonuçlarını iki kere düşünmeli” diye konuştu.
MANPAD NEDİR?
MANPAD’ler, Suudi Arabistan istihbaratı ve ABD tarafından Afganistan’a müdahale eden Sovyetler Birliği’ne karşı El Kaide birliklerine verilmişti. Bu silahlar “Omuzdan fırlatılan satıhtan havaya füzeler” olarak da biliniyor ve 10 kilometre menzildeki helikopterler ve uçaklara karşı etkili olabiliyor. Daha önce de Suriyeli muhaliflere tanksavar füzelerin sağlandığı iddia edilmişti. Son olarak New York Times’ın haberinde tanksavar füzelerin CIA tarafından Müslüman Kardeşler’e iletildiğine yer verilmişti.
PANETTA’DAN İÇ SAVAŞ UYARISI
ABD’de yayımlanan New York Times gazetesi, önceki gün, Türkiye’nin güneyinde Müslüman Kardeşler’in şebekelerinin bulunduğunu öne sürmüş ve bunların, CIA ile Suriye’ye silah sokulması için temasta olduğuna yer vermişti.
Panetta doğrudan bu iddiaya cevap vermedi. Ancak yönetim olarak muhalefete öldürücü silahlar vermemek gibi bir kararları olduğunu belirterek söz konusu iddiayı kısmen yalanladı.
Savunma Bakanı, “Diğerleri kendi kararını veriyor” diyerek üstü kapalı olarak Suudi Arabistan ve Katar’ı işaret etti.
Ancak Panetta, İsrail yönetiminin sıklıkla gündeme getirdiği Suriye’nin kimyasal silah stoklarının tehlikede olduğuna ilişkin iddiaları yalanladı. Savunma Bakanı bu stokların güvende olduğunu söyledi. İsrail yönetimi, söz konusu iddiasına dayanarak Suriye’ye yönelik uluslararası bir müdahale istiyordu.
ABD Başkanı Barack Obama’ya terörle mücadele konusunda danışmanlık yapan eski CIA yetkilisi Bruce Riedel ise “Suudi Arabistan ve Kadar bizim kadar endişelenmiyor diye düşünüyorum” dedi.
Riedel ayrıca El Kaide’nin önemli figürlerinden Eyman El Zevahiri’nin “Sünni isyancıları Alevileri öldürmeye çağırmasına” dikkat çekiyor.
Panetta da Suriye’de Washington’ın istediği Devlet Başkanı Beşar Esad’ın iktidarı bırakmasını içeren siyasi dönüşümün gerçekleşmemesi durumunda iç savaş çıkabileceğini söyledi.
SURİYE’DE EL KAİDE KATLİAMLARI
Suriye’nin Şam ve Halep kentindeki bombalı saldırıları El Kaide’nin Irak’ta faaliyet gösteren kolu El Nusra Cephesi üstlenmişti. Örgüt ayrıca Suriyeli muhaliflerin Şam yönetimini sorumlu tuttuğu 13 işçinin boğazının kesilerek öldürülmeleri olayını da kendilerinin yaptığını açıkladılar.
Suriye yönetimi, ABD’yi “silahlı teröristleri” desteklemekle suçluyor.