Forex piyasasının avantajları nelerdir?
Forex nedir?
Foreign Exchange kelimelerinin kısaltması olan forex, kısaca uluslararası döviz piyasasını ifade etmektedir. Forex piyasasının bir diğer adı da kaldıraçlı alım satım piyasasıdır. Bu piyasa basitçe, yatırımcıların çeşitli para birimleri, emtialar, endeksler vb ürünlerde işlem yaparak kar elde etmeye çalıştığı uluslararası bir piyasadır diyebiliriz.
Forex piyasasını tanımlarken, öncelikle tezgahüstü (OTC – Over the Counter) bir piyasa olduğunu söylemek gerek. Organize olmayan piyasalar yatırımcılar için daha fazla esneklik sunmasından dolayı işlem hacmi daha yüksektir. Bu durum d şüphesiz ki yatırımcıları bu piyasaya çeken unsurların başında gelmektedir.
Kaldıraç kullanımı
Şüphesiz ki forex piyasasının en büyük avantajı kaldıraç kullanımına olanak sağlaması. Kaldıraç oranı yatırımcının düşük miktarda bir teminat göstererek daha yüksek hacimli pozisyon açmasına olanak sağlar. Örneğin 1’e 100 kaldıraçla işlem yapan bir yatırımcıyı düşünelim. Bu kişi EUR/USD paritesinde 1 lot alış işlemi yapar. Böylece yatırımcının pozisyon hacmi 100 bin Euro olur. Yani EUR/USD’deki harekete göre yatırımcı, 100 bin Euro üzerinden kar veya zarar elde edecek. Kaldıraç oranı sayesinde ise yatırımcı bu pozisyonu açmak için çok daha düşük bir miktarda teminat göstermek zorundadır.
Öte yanda, kaldıraç oranının yükselmesi riski de yükseltmektedir. Bu sebeple Türkiye’de aracı kurumları denetleyen merci olan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) geçtiğimiz yıl yayınlanan bir tebliğ ile kaldıraçlı alım satım işlemlerine bazı sınırlamalar getirmiştir. Eskiden aracı kurumlar tüm enstrümanlarda 1’e 100’e kadar kaldıraç kullandırabiliyorlardı. Ancak yeni düzenleme ile 1’e 100 kaldıraç kullanımı sadece 20 bin Türk Lirası ve üzeri bakiyeye sahip yatırımcılar için geçerli hale geldi. (Eğer yatırım yapılı, zarar edilerek bu meblağ altına inilirse hesabı 30 bin Türk Lirası’na tamamlamak gerekiyor aksi halde kaldıraç düşürülüyor.) Öte yanda 1’e 100 oranında kaldıraç kullanımı ürün bazında da sınırlandırıldı. EUR/USD, Altın, USD/TRY ve EUR/TRY dışındaki ürünlerde sunulabilecek en yüksek kaldıraç oranı 1’e 50 ile sınırlandırıldı.
Peki kaldıraç kullanımı en çok hangi tür yatırımcıya yarıyor? Küresel piyasalarda iki tür yatırımcıdan söz etmek mümkün. Spekülatörler ve hedgerlar, yani korunma amaçlı işlem yapanlar. Peki spekülatör ne demektir? Spekülatör en genel tanımıyla kar amaçlı işlem yapan yatırımcılardır. İşlem hacminin ise tanım içerisinde belirleyici bir yeri bulunmamaktadır. Spekülatörlerin en büyük avantajı, arbitraj imkanı olasılığını azaltarak daha sağlıklı fiyat oluşumuna katkı sağlamaktır. Bu noktada forex piyasası spekülatörlerin de ilgisini çekmektedir. Ancak kaldıraç avantajından yararlanan asıl grup hedge amaçlı pozisyon açanlardır.
Hedge nedir?
Peki hedge (korunma) nedir? Hedge işlemi var olan bir pozisyonu ters yönde pozisyon açarak nötrlemek olarak tanımlanabilir. Örneğin bir firmanın yurtdışına ihracat yaptığını ve önümüzdeki bir yıl boyunca Dolar ödemesi olduğunu düşünelim. Böyle bir senaryoda Dolar’ın Türk Lirası’na karşı değer kazanması, firmanın borcunun göreceli olarak artması demek. Firma böyle bir durumda kalmamak için forex piyasasında düşük teminat oranıyla USD/TRY paritesinde uzun pozisyon açmayı deneyebilir. (Pozisyon büyüklüğü Dolar borcu ile eşdeğer olmalıdır) Bu sayede Dolar kuru yükselse de, firmanın kaldıraçlı işlemde elde edeceği kar, elde tuttuğu Türk Lirası’ndaki değer kaybını dengeleyecektir.
Yüksek Likidite
Forex piyasasının sağladığı avantajlardan biri de, likiditenin oldukça yüksek olmasıdır. Kaldıraçlı alım satım piyasası, günde 5 trilyon Dolar’a yakın işlem hacmiyle dünyanın en büyük piyasası olarak tanımlanabilir. Bu durum hem daha sağlıklı fiyat oluşumunu destekliyor hem de işlem yaparken likidite sıkıntısı çıkmasının önünü kesiyor.
Düşük Spread
Yüksek likiditenin yarattığı tek fayda şüphesiz ki bu değil. Bu sayede kurumlar yatırımcılarına düşük spread sunabilmektedirler. Peki spread nedir? Spread kısaca bir ürünün alış ve satış fiyatı arasındaki fark olarak tanımlanabilir. Spot piyasada bu fark forex piyasasına kıyasla oldukça geniştir. Spread kaynaklı zararın yatırımcı için en yüksek maliyet olduğunu düşünürsek, düşük spread uygulamasının ne denli önemli olduğunu anlayabiliriz.
Erişilebilirlik
Son dönemde forex piyasasının artan popülaritesi, büyük ölçüde teknolojik gelişmelere bağlanabilir. Piyasanın en büyük özelliği, hiç şüphesiz ki haftanın 5 günü 24 saat işlem yapmaya olanak tanıması. Öte yanda; gelişen teknoloji, işlem platformlarına telefon, tablet ve akıllı saat yoluyla erişilebilirliğin önünü açtı. Bu da küçük yatırımcıların da piyasaya dahil olmasını sağlayarak piyasa işlem hacmindeki hızlı artışı destekledi. Sık sorulan sorulardan biri de forex piyasasında kimleri işlem yapabilir olmaktadır. Teknolojik gelişmelere bağlı olmakla birlikte 18 yaşını doldurmuş herkes bu piyasada katılımcı olarak yerini alabilir.