Kürt petrolü artık uluslararası piyasada!
Dizayi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 22 Mayıs’tan itibaren Türkiye üzerinden satışına başladıkları petrolden elde edilen paranın, önce Türkiye’deki bankalara yatırıldığını, ardından bölgesel yönetimin hazinesine aktarıldığı söyledi.
Dizayi, söz konusu parayı tahsil için imza yetkisinin Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani, Maliye Bakanı Rebaz Muhammet ve Doğal Kaynaklar Bakanı Aşti Hawrami’de olduğunu kaydetti. “Petrol siyasetleri”nin amacına ulaştığını savunan Dizayi, “İyi kazanımlar elde edildi. Artık kendi petrolümüzü uluslararası piyasada satabiliyor ve gelirinden istifade edebiliyoruz. Aynı zamanda dünyadaki büyük petrol şirketlerine Kürdistan’da çalışmaları için güven verdik. Teknik olarak bazı aksaklıklar olabilir ancak Kürdistan bölgesinin petrol siyaseti başarıya ulaşmıştır. Petrol satışına devam edeceğiz. Yıl sonuna kadar ihraç edilen petrolü 400-450 bin varile çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Irak eski Başbakanı Nuri el-Maliki’nin, bütçedeki paylarını ve memur maaşlarını kesmesi nedeniyle Kürt bölgesinde ekonomik krizin başladığını hatırlatan Dizayi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tek gelir kaynağımız Irak bütçesinden aldığımız yüzde 17’lik paydır. Doğrusu bunun hiçbir zaman tamamını ödemediler. Bağdat’tan gereken mali kaynak gelmeyince bölgemiz krizle karşı karşıya kaldı. Sorunlar ilk çıktığı dönemde Irak Başbakanının emriyle Kürdistan bölgesinin bütçedeki payı azaltıldı. Bölgemizde çalışan firmaların istihkakı kesildi ve projelerin büyük kısmı durdu.”
“Gelirler yeterli değil”
Dizayi, hükümet olarak, Kürt bölgesinde iş yapan petrol firmalarından borç almak suretiyle krizi aşmaya çalıştıklarını dile getirerek, “Daha sonra petrol satışına başladık ve açığı kapatmak için çaba gösterdik ancak bu gelirler yeterli değil. Kuşkuşuz Kürdistan bölgesi olarak başka gelir kaynaklarımız da olmalıdır. Tarım, turizm ve farklı yatırımlarla gelir kaynakları artırılmalıdır” diye konuştu. Bütçeleri kesildiği için projeleri durdurmak zorunda kaldıklarına dikkati çeken Dizayi, şunları anlattı:
“Kürdistan bölgesinin Bağdat’tan gelen bütçesi aylık 1 milyar doları buluyordu. Yaklaşık 700 milyon dolarla memur ve emekli maaşları ödeniyordu. Geri kalanı da projeler ve yatırımlara harcanıyordu. Ancak şu an bütçe kesildiği için projeler ve yatırımlar durmuş vaziyette. Hükümetin önceliği maaşların, temin edilip ödenmesidir. Çünkü Peşmergelerin veya memurların geçimi için maaşlarını ödememiz lazım. Onun için de Doğal Kaynaklar Bakanlığı aylık olarak 800 milyon dolar temin etti. Bundan sonraki süreçte yeni kurulan merkezi hükümetle uzlaşmaya vararak, yıl sonuna kadar ekonomik krize bir çözüm bulmayı ümit ediyoruz.”
Dizayi, Kürt bölgesindeki sığınmacıların da hükümet üzerinde ciddi bir mali yük oluşturduğunu belirterek, “Kürdistan hükümeti, Duhok’ta kalan sığınmacılar için 50 milyon dolar harcadı. Duhok’taki 400 okulda sığınmacılar barınıyor. Bunların masrafları da Kürdistan hükümetinin harcamalarının bir parçasını oluşturuyor. Maalesef Irak hükümeti, bu konuda sorumluluğunu yerine getirmiyor. Bağdat’ın bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Haydar el-İbadi hükümetine katılma kararı almakla birlikte petrol ihracı, bütçenin ödenmesi, Peşmergenin statüsü ve Irak Anayasası’nın 140. Maddesinin uygulanması konularında ısrarcı olduklarını vurgulayan Dizayi, bunların kendileri için stratejik önemde olduğunu ifade etti.