Yandex Metrica
Bulutlu
32İstanbul
Bulutlu
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
%0
BIST 9.419
%0.16
Dolar 34,600
%0.06
Euro 36,664
%0.64
Altın 2.917,761
REKLAM

Cenazede yüzünü göstermek istemediler

1080 defa okundu Gündem kategorisinde, 5 Temmuz 2014 - Cumartesi - 15:46 tarihinde yayınlandı
Salih Üslün’ün, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde 23 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen tam yüz nakli operasyondan sonra yapılan kontrollerinde kan kanseri olduğu ortaya çıkmıştı. Henüz başlangıç evresindeki hastalığa erken müdahale ile başarılı sonuç alınmıştı.
Cenazede yüzünü göstermek istemediler

Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan, Salih Üslün’ün ölüm nedeninin kanser değil, akciğer yetmezliği olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özkan, bu konuda şöyle dedi:

“Hastamızın ölüm nedeni kesinlikle akciğer yetmezliğidir. Nakilden sonra kanser de dahil olmak üzere bir takım hastalıklarla ilgili teşhisler koyduk ve müdahale ederek, bunları yenmesini sağladık. Ölüm nedeni kesinlikle akciğer yetmezliğidir.”

KÖYÜNDE TOPRAĞA VERİLDİ
Antalya’da, 10 ay önce tam yüz nakli olan ve önceki gece akciğer yetmezliğinden yaşamını yitiren 55 yaşındaki Salih Üslün, memleketi Edirne’nin Havsa İlçesi’ndeki Naipyusuf Köyü’nde gözyaşlarıyla toprağa verildi.

Üslün’ün cenazesi dün gece Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden alınarak karayoluyla Edirne’ye getirildi. Üslün’ün ailesinin yaşadığı Havsa İlçesi’ne bağlı Naipyusuf Köyü’ndeki evine getirilen Salih Üslün’ün 17 yaşındaki oğlu Serdar Üslün’ün babasına son kez bakmak istedi. Köy evinin bahçesinde yüzünün açılamayacağı söylenen Serdar Üslün’ün ‘Yüzünü göremiyorsam, ayaklarına bakayım’ dedi. Bunun üzerine Salih Üslün’ün tabutu açılarak ayakları oğluna gösterildi. Köy camiinde kılınan cenaze namazına Salih Üslün’ün oğulları Sedat ve Serdar Üslün, ağabeyi Ziya Üslün ve yakınları katıldı. Namazın ardından Salih Üslün’ün cenazesi köy mezarlığında gözyaşlarıyla toprağa verildi.

Taziyeleri köydeki evinde kabul eden 48 yaşındaki Yıldız Üslün, eşinin yüz nakli olmayı çok arzu ettiği için Antalya’ya gittiğini belirterek şunları söyledi:

“Yüz nakli olmayı kendi istedi. ‘Böyle yaşayacağıma ölürüm’ diyordu. Oğlumuza sürekli Antalya’da gidip kayıt yaptırmasını söylüyordu. Biz de kayıt yaptırdık. Yüz nakli olduktan sonra çok iyiydi. Bir süre sonra acıları başlayınca dayanamadığını söyledi. Bende sürekli yanındaydım. Bir ara yüzü iltihaplandı ve şişti. Yüz naklini geri aldılar. Son konuşmalarımızda köye geri dönmek istediğini ve özlediğini söylüyordu. Keşke eski halinle kalsaydı. Şimdi ne hale geldi de kötü oldu. Moralim çok bozuk, gittiğine mi insan yansın, öldüğüne mi yansın. Çocuklarım da çok üzülüyor.”

“HASTANE VE DOKTORLARIN SUÇU YOK”
Salih Üslün’ün oğlu Sedat Üslün ise babasının her anında yanında olduğunu anlattı. Çok istediği için yüz nakli olduğunu ancak yaşlı olması nedeniyle vücudunun direnemediğini ifade eden oğul Üslün, “Durumu çok iyi değildi ve biz ona pek belli etmemeye çalıştık. Burada Hastanenin doktorların herhangi bir eksikliği olduğunu düşünmüyorum. Çok emek verdiler ancak yaşlılığı nedeniyle hayatını kaybetti” dedi.

EN ACI HATIRA
PTT’den emekli olan ve Naipyusuf Köyü’nde oturan evli ve 2 çocuk babası Salih Üslün, 2008 yılında bahçesindeki ekinlere zarar veren fareleri engellemek için tüfekle nöbet tutmaya başladı. Samanlık kısmında beklerken dengesini kaybedip yere düşünce ateş alan tüfek Üslün’ün yüzünü parçaladı.

Tüfekten çıkan saçmalar ise samanlık tavanında iz bıraktı. bugün babasını toprağa veren Sedat Üslün, samanlıktaki tavanın yüz nakli olmasına rağmen yaşamayan babasından kendisine acı bir hatıra olarak kalacağını söyledi. Samanlık tavanını yenilemek istemediğini ve bu şekilde bırakacağını söyleyen oğul Üslün, “Babam tüfekle burada vuruldu, yüzü parçalandı. Tüfeğin saçmaları da tavana yapışmıştı. Onlar bizim için kötü bir hatıra olarak orada kalacak” diye konuştu.

Önceki haberSonraki haber

Yorum yaz

Merhaba bu habere ilk yorumu yapabilirsiniz.