‘Şiddet sonrası artık polis fobim var’
BU GÖRÜNTÜLER HAFIZALARDAN SİLİNMEYECEK
10 bini aşkın kişinin sokaklara döküldüğü İzmir’de bu görüntüler hafızalardan silinmiyor. Sahilde oturan genç kız polisin sert müdahalesi karşısında neye uğradığını şaşırdı.
Bir diğer görüntüde Taksim Meydanı’ndan… Müdahalenin en şiddetli yaşandığı Taksim’de polisler odun ve coplarla eylemcilere müdahale etti. Yakaladıkları göstericileri tekme tokat döven sivil polisler böyle görüntülendi.
Protestoların İzmir’e sıçradığı ilk gün yaşanan polis dayağı ise kameralara böyle yansımıştı:
‘ARTIK POLİS FOBİM VAR’
Türkiye Taksim Gezi Parkı direnişinin ikinci gecesinde bir grup sivil ve çevik kuvvet polisinin bir gence uyguladığı ağır şiddet görüntülerini izledi. Youtube’da “Taksim Gezi Parkı çekme çekme” isimli videoda şiddete uğrayan genç Bilkent Üniversitesi Turizm Otel İşletmeciliği Bölümü mezunu 26 yaşındaki Kaan A. idi. Kaan A., Erdek’te yaptığı askerliğini 31 Mayıs günü tamamlamış ve İstanbul’a dönmüştü. 31 Mayıs akşamı ailesi ile beraber asker dönüşü kutlamasını yapmak üzere Karaköy’deydi.
Eylemciyi vuran polisten sevinç gösterisi!
Yemeğin ardından arkadaşlarının yanına Taksim’e gidip direnişe ortak olmak istedi ve arkadaşlarıyla Cihangir’e kadar yürüdü. Yoğun biber gazından kaçarak arkadaşlarıyla Cihangir’de bir eve sığınan Kaan A., burada 3 saat oturduktan sonra Anadolu yakasındaki evine geçmek için Taksim Meydanı’na doğru yürümeye başladı. Tam bu sırada arka arkaya atılan biber gazından etkilenmemek için bir elektrik kutusunun arkasına sığınan Kaan A., DHA kameralarına da bir bölümü yansıyan polis şiddetini şöyle anlattı:
‘Gözlerim yanıyordu’
“Saat sabaha karşı 03.00 civarlarıydı. Sokaklar çok kalabalıktı ve yoğun gaz kokusu vardı. Hızla yürüyüp Taksim Meydanı’ndan dolmuşa binmeyi planladım. Gözlerim yanıyordu. Polisle göstericiler arasındaki alana ulaştım. Arkadaşlarımın yanına giderken Sıraselviler’de tek başıma polisin yanından geçmiştim. Bir şey yapmamışlardı, bundan cesaret bularak karşıya geçmek istedim. Bu sırada orada bulunanların hiçbiri taş ve benzeri bir şey atmamalarına rağmen bir anda arka arkaya gaz bombaları atıldı. Bunun üzerine bir elektrik kutusunun arkasına sığındım. Bombayı attıktan sonra yaklaşık 15 polis de bombanın düştüğü yere doğru koşmaya başladı. O sırada biri beni fark etti. ‘A onlardan bu da’ diyerek üstüme koşup tekmeler atmaya başladı. Benim yakalandığımı gören 5 polis de koşarak yanıma yaklaşıp onlar da tekme atmaya başladı. Polisler beni kurban seçip hıncını aldı. Sonra beni yerden kaldırıp parkın önündeki durağın oraya götürdüler. Yürürken önünden geçtiğimiz başka polisler de tokat ve tekme atıyorlardı. Boynumu sıkıyorlardı. Zaten gaz kokusu var, bir de sıktıkları için nefes de alamadım. Parkın orada yere attılar, tekme atmaya devam ettiler. Kahverengi takım elbiseli bir sivil polis yanımıza geldi ve polislere ‘Tamam yeter vurmayın’ dedi. Beni de yerden kaldırarak ‘Hadi kalk git burdan’ dedi. Çekim yapıldığını fark etmiş. Zar zor koşarak dolmuşa bindim.”
Genç kızı onlarca polis dövdü
Dolmuşta vatandaşların yardımı ile kendine geldiğini belirten Kaan, “Benim şu zamana kadar bir polis korkum yoktu. Ama suçum olmadan çok ciddi tekmelere, tokatlara maruz kaldım. Bir an hiç kurtulamayacağımı sandım. Uzun bir süre polis görmek istemiyorum, fobi oluştu. Suçu olmayan herkes polis müdahalesi ile karşı karşıyaydı. Polis bizi korumak için değil, bize saldırmak için varmış. Atılan bir taş dahi yokken, sayısız tekme vardı” dedi.
Anne Günal: ‘Peşlerindeyim’
Kaan. A.’nın annesi Meral Günal ise oğluna şiddet uygulayan polisleri tespit ettireceğini ve bu davanın peşini bırakmayacağını söyledi. Taksim’e gitmek istediğinde oğluna engel olmadığını gidip, görmesini istediği belirten Meral Günal, olayı ertesi gün öğrendiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
“Bizi üzmemek için oğlum anneannesinin evine gitmiş. Beni sabah aradı hemen yanına gittim. Bu sırada görüntüler de internete düşmüş, beni arkadaşlarım çığlık çığlığa aradı. Kaan’ı hastaneye götürdüğümde videoları doktorlara gösterdim. Aldığı darbeleri gören doktor, beyin tomografisi, kaburga, bacak röntgenleri, MR çekti. Gözündeki kanamayı, vücudundaki morlukları, sırtındaki yarılmayı, burnundaki zedelenmeyi ve kemiklerindeki ezilmeyi raporladı. Ruhsal bir tramva geçirdiği de tespit edildi. Bütün delilleri topladık. Videolardan görüntüleri tek tek keserek fotoğrafladım. Bunları da dosyaya ekledim, avukatımıza teslim ettim. Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunup emniyet görevlileri için ayrı, manevi ve maddi tazminat olarak ayrı 3 dava açacağız. Görevini bu şekilde yapan sivil polis, resmi polis hepsinden şikayetçiyim.”.