BDP Eş Başkanı’ndan hükümete cenaze çağrısı
BDP Eş Başkanı Gütan Kışanak konuştu. İşte Kışanak’ın konuşmasından satır başları;
3 sivil savunmasız kadındı onlar alçakça katledildiler. Bu katliamı yapanları lanetliyoruz. Onlaraslında o gün o kadınları katlederek özgürlük mücadelesine gönül vermiş insanlara gözdağı vermek istediler. Onları katlederek Kürt Halkına yürüttüğü özgürlük mücadelesine zarar vermek istediler
Bunlar zaten vahim konulardır. Kadın özgürlüğüne inanan siyaset yapan 3 kadının katledilmiş olması vahim durumdur.
Birde Türkiye’de son birkaç haftadır varolan Kürt sorununu çözme konusunda başlatılan girişim sürecine denk gelmesi vahimeti kat kat arttırmıştır. Özgürlüğü siyaseti barış çabalarını katletmek istediler ama bunu başaramadılar başaramayacaklar
Neden bu cümleyi bu kadar emin söylüyoruz. Sakine Cansız’ın hayat hikayesine baktığımızda oradaki yaşananlar bize bunu bu kadar emin söyleme şansı veriyor. Sakine Dersim’in asi kızıydı.
Diyarbakır zindanında en amansız en korkunç vahşi işkencelere maruz kaldı. Bir gün olsun tereddüt etmedi gözünü kırpmadı.
Sakine Cansız umudunu yitirmedi.
Hiçbir zaman barışa dair umutlarını yitirmedi.
Sakine de ölümle karşılaştığı son saniyeye kadar hiç bir cellada hiç bir işkenceciye boğun eğmedi. Bu size dert olsun
Sakine kahramandı, Sakine yiğitti, Sakine devrimciydi.Sakine öldürülemez.
Katilleri insanlık tarihinde lanetli olarak anılacaklar
Fidan Doğan Avrupa’da büyümüş halkının özgürlük mücadelesi için uğraşan diplomattır. Eğitimini orada yapmış, siyaseti orada yapmış tüm politikacılarla konuşmuş lobi faaliyetleri yürütmüş bir Kürt kadınıydı.
Demokratik mücadele yürütüyordu. Halkın dili olmak istiyordu.Bunu katlederek Kürt halkının dünyadaki sesini duyurma çabalarını katledeceğini sananlar yanılıyorlar.
Arkasında yüzlerce Kürt diplomat olarak gitti.
Leyla ömrünün ilk baharında genç bir Kürt kadını olarak heyecanlıydı, ülke özlemi ile kendini geliştirmeye çalışan genç arkadaşımızdı. Bu üç güzel kadını minnetle anıyoruz.
Bütün ölümler vakitsizdir bu üç arkadaşımıza ölüm hiç yakışmadı. Aşk Olsun size.
Bizler BDP olarak olarak son görevimizi yerine getirmek için orada olacağız. Herkesi kendisine insanım diyen, bu topraklara barış gelmesini isteyen herkesi bu buluşmada bizimle birlikte olmaya davet ediyoruz.
Barışa inananlar bu cenaze törenine katılarak bugün görevlerini yapmalılar.
Başlatılan görüşmelerin arkasında olduğunu söyleyen ve kalıcı bir barışa ulaşmak için bu yolun kesintiye uğramaması gerektiğini söyleyen herkes orada olmalı.
Bu saldırı Kürt halkına yönelik saldırıdır. Kadın özgürlük mücadelesine yönelik saldırıdır. Öcalan’la görüşmelere yönelik saldırıdır.
En görkemli karşılamayı yaparak katillere ders vermeliyiz.
Ben buradan hükümete yöneticilerin tamamına seslenmek istiyorum. Her zaman bu tür süreçlerde en çok konuşulan samimiyettir. İşte bugün samimiyeti gösterme günü.
Paris’te bu katliam engellenebilirdi ama başarılı olmadı.
O zaman çokça sözünü ettiğimiz samimiyet testinden geçmek için işte önünüzde imtihan.Bu acıyı paylaşın. Madem görüşmelere yönelik saldırıydı o zaman perşembe günü tüm Türkiye tek yürek olmalı. Bu güçlere cevap vermeli.
Cenaze törenine herkes katılmalı. Fransa’da cumartesi yapılan protestoya katıldık. Orada herkes vardı. Herkes keder içindeydi.
Onun için bugün Türkiye’de de aynı tutumun sergilenmesinin vaktidir. Kimse bu vakti atlamasın. Hükümet kanadından yapılan gösteri, şov gibi lafları da bu duruma denk düşen tanımlama olarak görmüyoruz.
Kürt halkının duygularını da mı vesayet altına alacaksınız. Bunu yapamazsınız. Bu söylemlerden vazgeçin. Size düşen saygı duymak insanların en görkemli şekilde cenaze törenini yapmalarına kolaylık sağlamaktır
Bu katliam Fransa’da gerçekleşti. Üstelikte Fransız makamlarının istihbaratının 24 saat takip ettiği bir büroda gerçekleşti. Aydınlatılması konusunda birincil derece sorumluluk Fransa hükümetine aittir.
Fransa hükümetinin sorumlu olması o Türkiye’nin sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor. Türkiye de sorumluluk sahibidir.
Katledilen üç kadın TC’nin vatandaşıdır.Türkiye’de yurt dışındaki Kürtlerin faaliyetlerini yakından takip ediyor. İşbirliği anlaşmaları ortadadır.Sakine Cansız’la ilgili somut şeyden bahsetmek istiyorum
Başbakan’ın NTV’de söylediği cümledir. 28 Eylül 2012.Almanya ve Fransa istemiyor Ülkelerinde terörist başları cirit atıyor. Kastetiği Sakine’dir. 8 Ekim 2012’de anti terör savcısı açıklama yapıyor. Siz haksızlık yapıyorsunuz diyor. 28 komiser PKK faaliyetlerini takip ediyor biz işbirliği yapıyoruz diyor.
Gerektiğinde tutukluyoruz diyip liste veriyor. Bu cinayetten sonra Başbakan Türkiye 5 Kasım 2012’de Fransa interpolüne mesaj göndererek Sakine’nin Fransa’da olduğunu bildirdi.
Bunları alt alta koyduğunda bunu Başbakan’ın bildiği ortaya çıkıyor. Bu katliamın cinayetin işlendiği mekan Türk istihabratının takibinde olan kişidir. Bu cinayet önlenebilirdi.
Nihayetinde hükümetin de tespiti bu cinayet başlayan görüşmeleri durdurmaya yönelik provakasyonsa en az Kürtler kadar hükümette bu cinayeti aydınlatmalıdır.
Buralarda demagoji yapmaya ortalığı bulandırmaya gerek yok. Herkes açıkça çözümden ve barıştan yanaysa bu katliamın aydınlatılması için çaba sarf edecek. Bizim kadar ısrarcı olacak.
Başbakan’ın evinin alt katındaki çalışma ofisine dinleme cihazı konuluyorsa dinleme yapılıyorsa Türkiye’de karanlık güçlerin ortadan kaktığını kim söyleyebilir.
Samimi olmak gerçek çözümden yana olmak gerekiyor. Peşin hüküm bildiren gerçek katillerin aradan sıyrılmasına yönelik açıklama yapılmıştır. Biz sadece katillerin bulunmasını istiyoruz.Ama kimse katillerin bulunmasını istiyoruz sözünü söyleyerek biçimleme kalkmasın
Bugün hükümetin muhatap olarak kabul ettiği Sayın Öcalan 13 yıl önce bu süreci başlatmak için Avrupa’ya çıkma kararı aldı.
Türkiye hep şöyle kararlılık koyduk bunun gerçek yüzü şudur ki Öcalan çözüm niyeti olmasaydı hükümette görüşmezdi Avrupa’ya gitmezdi. Daha o dönemde adres olarak Avrupa’yo belirlemiştir. hükümeetle görüşmek için kararlığını ortaya koymuştur.
Komplo ile Öcalan Türkiye’ye teslim edilmiştir. Sayın Öcalan çok çabaladı. İmralı sistemi barış çabaları önüne konulmuş tuzaktı.
Gerçeği bilmek tarihi doğru okumak soğru zamanda doğru yerde durmak gerekir. Bugün Seyit Rıza’ya tuzak kuranlar görüşmeye çağırıp idam sehpasına çıkaranlar Türki’ye 100 yıl kaybettirdiler. Öcalan’a komplo kuranlar Türkiye’nin 13 yılını çaldılar.
Hükümet hakiki barışa hazır mı?
Herkesin ciddi olması lazım.
Biz Sayın Öcalan’la İmralı’da başlatılan görüşmeleri geç kalmış ve doğru süreç olarak görüyoruz ve arkasındayız.
Ben kamuyonda yapılan risk yapılır yorumlarına itibar etmiyorum. Bu sorunu çözen kahraman olur. Bu savaştan bütün halklar barış ve çözümden yanadır. Çözümü yapan oy kaybeden tezi çözmeyelim tezidir.
Büyük düşünürsek geleceği kazanabiliriz. Küçük düşünenler bu sürecin altında kalırlar.