Yandex Metrica
Bulutlu
32İstanbul
Bulutlu
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
%1.94
BIST 9.377
%0.18
Dolar 34,542
%-0.62
Euro 36,006
%1.48
Altın 3.005,886
REKLAM

Baydemir, “Çocuklarım benimle Kürtçe konuşmuyor”

792 defa okundu Politika kategorisinde, 22 Şubat 2012 - Çarşamba - 15:34 tarihinde yayınlandı
Baydemir, “Çocuklarım benimle Kürtçe konuşmuyor”

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, “İki çocuğum da kreşe başladıktan sonra benimle tek kelime Kürtçe konuşmuyorlar. Ben Kürtçe soruyorum onlar Türkçe yanıt veriyor.” dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, başkanı olduğu Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği’nin (GABB) hazırladığı anayasa taslağını anlatırken, Türkiye’nin 6 veya 7 bölgeye ayrılabileceğini belirterek, “Türkçe, ülkenin resmi dili olmaya devam edecektir. Örneğin Kürdistan eyalet parlamentosu Türkçe dışında bölgede çok kullanılan Kürtçe, Arapça, Süryanice’yi de resmi dil olarak belirlemelidir. Bölge meclisi ile merkezi meclis arasındaki bağı Anayasa sağlayacaktır” dedi.

“ÇOCUKLARIM BENİMLE ANA DİLİMİ KONUŞMUYOR”
Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanı Osman Baydemir, 40 yaşında olduğunu, doğdukları günden bu yana çocukları Mir Zanyar ve Diyana ile tek kelime Türkçe konuşmadığını, sürekli Kürtçe konuştuğunu anlattı. Baydemir, şöyle devam etti:

“Ancak, iki çocuğumda kreşe başladıktan sonra benimle tek kelime Kürtçe konuşmuyorlar. Ben Kürtçe soruyorum onlar Türkçe yanıt veriyor. Onlar Türkçe soruyor, ben Kürtçe yanıtlıyorum. Açık ve net söylüyorum; bu zulümdür. Yarın okula başlayıp, ’Türk’üm, doğruyum, çalışkanım’ diyecekler. 20 yılımı bu davaya vereceğim, çocuğuma kendi dilimi veremiyorum bu zulümdür. Polis ve savcıların bunu bilip empati kurması lazımdır. Biz Türk değiliz, biz Kürdüz kendi dilimiz ve kimliğimiz ile bu ülkenin parçası olarak yaşamak istiyoruz. İsterseniz KCK ve bölücü olarak cezaevine koyun. Bundan sonra ha cezaevinde yaşamışım ha ölmüşüm fark etmez.”

Baydemir, doğdukları günden beri iki çocuğuyla Kürtçe konuştuğu halde okul ve kreşe başlamalarından sonra Türkçe konuştuğunu belirterek, “20 yılımı bu davaya verdim, çocuğuma kendi dilimi veremiyorum. Bu zulümdür. Polis ve savcıların bunu bilip empati kurması lazımdır. Biz Türk değil, Kürdüz. Kendi dilimiz ve kimliğimiz ile bu ülkenin parçası olarak yaşamak istiyoruz” dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, kentte yerel yayın yapan Gün TV’nin canlı yayınına katılarak, başkanı olduğu GABB’ın hazırladığı ve TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu anayasa taslağını anlattı. Bütün etnik ve kültürel kimliklerin sistemin bir parçası olarak kendini devletin sahibi olarak görebilmesi için birey, fert ve kesim olarak anayasada yer almaları gerektiğini belirten Baydemir, şöyle dedi:

“Kürt sorunu’, ’Demokrasi sorunu’ dediğimiz sorunların özü; Anayasa sorunudur. Anayasa değiştirilmeden, aydınlık bir gelecek inşa edilemez. Türkiye’nin doğu yakasında bulunan aktörler olarak ne kadar hizmet etme arzusu ile donanmış olursak olalım, ne kadar ekonomik şartlarımız olursa olsun bu kardeş kavgası ve çatışma ortamının kendisi nihayete ermediği müddetçe teknik hizmetler çok başarılamayacaktır. Bir yerden yarayı sarıyorsunuz, ertesi gün başka büyük bir yara ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Kürt sorununu çözmek istiyorsak hem de ekonomik ve sosyal kalkınmayı başarmak istiyorsak yeni bir toplumsal sözleşme önümüzde hedef olarak konulmalıdır.”

Önceki haberSonraki haber

Yorum yaz

Merhaba bu habere ilk yorumu yapabilirsiniz.