YÖK’te yeni dönem başlayacak!
İzmir Üniversiteler Platformu (İÜP) tarafından YÖK Başkanlığı işbirliğiyle, Yaşar Üniversitesi’nde “Üniversiteler Kenti İzmir’de 1. Uluslararası Öğrenci ve Öğretim Elemanı Hareketliliği Çalıştayı” düzenlendi. İzmir Üniversiteleri Platformu’na üye Ege, Dokuz Eylül, İzmir Ekonomi, Yaşar, İzmir, Gediz, Şifa, Katip Çelebi Üniversiteleri ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün ev sahipliğinde ve YÖK Başkanlığı’nın desteğiyle düzenlenen çalıştay Selçuk Yaşar Kampüsü’nde başladı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya da, çalıştaya katıldı. Çetinsaya, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, uluslararası öğrenci hareketinin Türkiye ve özellikle üniversiteler kenti İzmir için büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Çetinsaya, uluslararasılaşmanın Türkiye’deki yükseköğretim yapısına kalite getireceğini belirtti. Çetinsaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararasılaşmanın bir diğer önemi üniversite kültürümüze önemli katkı koyacaktır, kültürlerarası etkileşimin artması açısından önemlidir, ayrıca yüksekögretim kurumlarının içe kapanık yapısını değiştirmek adına önemli bir fırsattır. Türkiye’de yıllardır tartışılan yükseköğretim sistemi ve YÖK’ün yapısı uluslararasılaşmaya parelel şekilde evrensel normlara yaklaşacaktır, üniversitelere büyük esneklik tanıdık. Türkiye yükseköğretimi ciddi bir normalleşme aşamasına girmiştir, bundan sonra bize düşen bu normalleşmeyi kaliteyle taçlandırmaktır. Umuyorum ki uluslararasılaşma alanında yapacağımız kaliteli çalışmalar yükseköğretim sistemimizin her geçen dünyayla rekabet edebilir hale gelmesine vesile olacaktır.”
ÜNİVERSİTELERE GÖREV DÜŞÜYOR
Türkiye’nin bölgesel olarak etkinliğinin arttığı, ekonomik büyümesini sürdürdüğü, küresel sorunların çözümüne katkısının beklendiği bu dönemde yükseköğretim kurumlarına da büyük sorumluluklar düştüğünü ifade eden Çetinsaya, “Bu çerçevede, Türkiye’yi eğitim, bilim ve araştırmada çekim merkezi yapmak ve nitelikli beyinleri ülkemize kazandırmak hayati bir önem arz etmektedir. Türkiye yükseköğretim sistemi ne yazık ki uluslararası öğrenciler ve öğretim üyeleri açısından henüz cazip bir hale gelememiştir. Bunun başlıca nedenlerinden biri bugüne dek kapsamlı ve etkili bir strateji geliştiremeyimişizdir. Kaliteli bilim yapmak istiyorsak bilimin evrensellik ilkesini merkeze almak ve bu yönümüzü güçlendirmememiz gerekiyor. Bir üniversitede uluslararası öğrenciler ve öğretim üyeleri artırmak her şeyden önce bilimin kalitesini artıracaktır. Bu sayı arttıkça Türkiye’nin dünya üniversiteleri sıralamasındaki yeri de değişecektir” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE 26 BİN YABANCI ÖĞRENCİ
Türkiye’de son 10 yılda üniversite öğrenci sayısının muazzam bir şekilde artmışken uluslararası öğrenci sayısının aynı şekilde artmadığını belirten Çetinsaya, “Dünyada 3 milyon uluslararası üniversite öğrencisi hareketi hesaplanıyor, Türkiye’deki sayı ise sadece 26 bin. Bunun yarısı da Türkiye devletinin burslusu. Devlet ve vakıf üniversitelerinin yabancı öğrencileri ülkemize getirme gayretleri sonucunda Latin Amerika’dan Uzak Asya’ya geniş bir coğrafyadan Türkiye’ye öğrenci gelebileceğinin işaretlerini veriyor. Bütün bu bireysel çabaları ortak bir enerjiye dönüştürmek gerekir. Bu yıl Türk devletinin burslusu olarak yükseköğretim görmek isteyen 45 bin uluslararası öğrenci başvuruda bulundu” dedi.
BARKAN: BEYİN GÖÇÜ TERSİNE DÖNDÜ
İzmir Üniversiteler Platformu (İÜP) Dönem Başkanı ve Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan da özellikle 11 Eylül olayının ardından dünyada beyin göçünün tersine döndüğünü, batı ülkelerindeki bilimadamlarının kendi ülkelerine geri dönmeye başladığını söyledi. Barkan, ayrıca uluslararası öğrenci hareketliliği için Türkiye’nin ve özellikle üniversiteler kenti olma yolunda hızla ilerleyen İzmir’in yeni bir cazibe merkezi haline gelebileceğine inandığını söyledi.
Açılış konuşmalarının ardından çalıştay çeşitli oturum başlıkları altında İzmir’deki dokuz üniversitede devam etti.