Başbakan, ‘Kürtaj’ı cinayet olarak görüyorum’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hilton Otel’de düzenlenen Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı’nın uygulanmasına ilişkin 5. Uluslararası Parlamenterler Konferansı kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye olarak, ülkeyi her anlamda büyütürken, bölgesel ve küresel refah ve istikrar adına da yoğun ve samimi bir mücadele yürüttüklerini söyledi.
Artık dünyanın bir köy haline geldiğini ve bu köyün içinde olup bitenlerden haberdar olmanın zorunluluk taşıdığını dile getiren Erdoğan, son BM Genel Kurulu’nda, BM’nin kendisini reforme etmesi gerektiğini, sadece 5 1 ile, daimi üyelerle sınırlı ve kısıtlı bir BM’nin adil kararlar alacağına inanmadığını söylediğini hatırlattı.
Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Geçici üyeler sıfatıyla bulunan ülkelerin orada hiçbir anlamı yok. Her şey o beş üyenin dilindedir. Onlar ne karar verirse, siz ona uymak zorundasınız. İşte buyurun Suriye… Suriye’de kan gövdeyi götürüyor, 10 bini aşkın ölü var, 100 bin civarında yaralı var. Sadece benim ülkemde şu anda 23 bin göçmen var. Ürdün’de 100 bini aşkın göçmen var. Lübnan’da aynı şekilde. Bütün bunlar olurken siz BM Güvenlik Konseyi olarak bir karar alıyorsunuz ve konseye götürüyorsunuz.
Daimi üyelerden ikisi bu işe veto deyince iş bitmiştir ve bu adımı atamıyorsunuz. Buna seyirci mi kalacağız? Biz futbol maçı seyretmiyoruz beyler. Bir dramı, bir trajediyi maalesef izlemek zorunda kalıyoruz. Burada çocuklar, savunmasız kadınlar, yaşlı insanlar öldürülüyor. Boğazları kesilerek öldürülen insanlar var burada. Bunu mu izleyeceğiz, bunu mu seyredeceğiz? Buna kimse ‘Ben duymadım’ diyemez, duyarsız kalamaz. Elini uzatmak durumundadır ve buna mecburuz.”
Erdoğan, 4 gün önce Pakistan’da yaptığı konuşmaya değinerek, orada da güçlülerin haklı olduğu bir dünya değil, haklının güçlü olduğu bir dünya istediklerini söylediğini belirtti. Haklıların güçlü olduğu bir dünya kurulamadığında, insanlığın geleceğinin aydınlık olmayacağını vurgulayan Erdoğan, “Onun için bunu birlikte kurmaya mecburuz. Bu adımları beraber atıyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız için atıyoruz. ‘Bize babalarımız, dedelerimiz böyle bir dünya bıraktı’ dedirtmemiz lazım. Bunun için de çok çalışmamız lazım” şeklinde konuştu.
Kürtajı ‘cinayet’ olarak görüyorum
Kürtaj konusuna da değinen Erdoğan, “Sezaryenle ilgili doğumlara karşı olan bir başbakanım. Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok” dedi.
Başbakan Erdoğan, dünyada her yıl 5 yaş altında 5 milyon çocuğun yaşamını yitirdiğini belirterek, 101 milyon çocuğun ilkokul çağına bile ulaşamadığını söyledi. Temiz suya ulaşma imkanı bulunmayan, açlıkla mücadele eden, eğitim hakkı elinden alınmış çocukların sayısının azımsanamayacak düzeyde kalmaya devam ettiğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye olarak, çocuklar konusunda da büyük bir hassasiyet içindeyiz. Çocukları çok seviyorum. Ben ülkemde en az 3 çocuk istiyorum. Çünkü genç dinamik bir nüfusa ihtiyacımız olduğunu biliyorum ve bu çalışmayı sürdürüyoruz. Türkiye, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülkelerden biridir. Ayrıca, Çocuk Koruma Kanunu’nu kabul etmiş, çocuklarımızla ilgili hukuki temeldeki eksikliklerin giderilmesi için önemli bir yol kat etmiş durumdayız. Şunu da açıkça söylüyorum, sezaryenle ilgili doğumlara karşı olan bir başbakanım. Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok. Buna karşı çok daha duyarlı olmaya mecburuz. Buna karşı el birliği içinde olmak zorundayız.”
Tamam müslüman bir ülkeyizde demokratik ve özgür bir ülkeyiz. bu tür yorumlar saçmalık
27 Mayıs 2012, 09:43