CIA’den Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili yeni açıklama
ABD Merkezi Haberalma Teşkilatının belgesine göre, Prens Muhammed tarafından elektronik mesajlar Suud el-Kahtani’ye gönderildi.
Kahtani’nin, Kaşıkçı’yı öldüren 15 kişilik ekibi denetlediği ve aynı zamanda da ekibin İstanbul’daki lideriyle doğrudan iletişim halinde olduğu öne sürülen belgede, Muhammed bin Selman ile Kahtani arasındaki mesajların içeriğinin bilinmediği belirtildi. Belgede, mesajların hangi biçimde gönderildiği bilgisi de paylaşılmadı.
CIA tarafından yapılan bu son derece gizli değerlendirmede, Kaşıkçı’yı öldürmek için gönderilen Suudi ekibin, Prens Muhammed’in Kraliyet Muhafızlarındaki en üst güvenlik birimlerince ve Kahtani’nin başında olduğu, Suudi Kraliyeti’nin basın işlerinin yürütüldüğü birim içinde toplandığı ifade edildi. Belgede, söz konusu ekibin, Muhammed bin Salman’ın izni olmadan operasyonu yürütmesinin çok muhtemel olmadığı yorumunda bulunuldu.
2015’ten bu yana Prens Muhammed bin Salman’ın, “Kahtani ve Basın İşleri ve Araştırma Merkezine (CSMARC), muhaliflerini yurt içinde ve yurt dışında, “bazen şiddete başvurarak hedef almalarını emrettiğinin” ileri sürüldüğü belgede, Kahtani’nin, “2015’te diğer hassas operasyonları sürdürürken, Veliaht Prens’in iznini açıkça talep ettiği” aktarıldı.
Suud el-Kahtani, özellikle Veliaht Prens’in göreve gelmesiyle oluşan Suudi Arabistan’ın yeni politikalarını benimseyen önemli kişilerden biri olarak biliniyor.
Bir CIA sözcüsü rapor hakkında yorum yapmayı reddederken, bir Beyaz Saray yetkilisi de Beyaz Saray’ın istihbarat konularında yorum yapmadığını söyledi. Suudi Arabistan Büyükelçiliği ve Kahtani’den de konuya ilişkin yorum yapılmadı.
CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ
Suudi gazeteci Kaşıkçı’dan, 2 Ekim’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamamıştı.
Suudi Arabistan yönetimi, 18 gün sonra gazeteci Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmek zorunda kalmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, “Maktul Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018 tarihinde, evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğunda, daha önceden yapılan planlama doğrultusunda, başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürülmüştür. Cesedi, yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir.” ifadesi kullanılmıştı.