Yandex Metrica
Bulutlu
32İstanbul
Bulutlu
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
%0
BIST 9.080
%0.1
Dolar 34,514
%-0.16
Euro 36,175
%0.67
Altın 2.981,778
REKLAM

Erdoğan’dan adaylık için ilk sözler

544 defa okundu Politika kategorisinde, 1 Temmuz 2014 - Salı - 15:28 tarihinde yayınlandı
AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayı Başbakan Erdoğan'dan ilk açıklama... Erdoğan, adaylığının açıklanmasının ardından kürsüye geldi ve çarpıcı mesajlar verdi. Erdoğan, "Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı ile halkın seçtiği bir Başbakan Türkiye’yi her alanda uçuracak" diye konuştu.

Erdoğan, 1994’te yılında yaşadığı ve hiç unutamadığı bir anısını da salonda anlattı.

Erdoğan, “Eğer seçilirsem devletle milleti kucaklaştıran, milletin tarafını tutan bir Cumhurbaşkanı olacağım.Asla bir kesimin, partinin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olacağım. Bize oy versin veya vermesin herkesi cumhurbaşkanı olacağım” diye konuştu.

Başbakan’dan konuşması sırasında ailesi ve teşkilata yönelik oldukça duygusal mesajlar geldi.

10 AĞUSTOS’TA KARA BİR TARİH KAPANACAK
AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, isminin açıklanmasının ardından yaptığı konuşmada, 10 Ağustos’ta kara bir dönemin kapanacağını ifade etti.

Erdoğan, “Türkiye’de hemen her Cumhurbaşkanlığı seçimi olay oldu. Her seçim sırasında vesayet ve siyaset karşı karşıya geldi malesef çok azında siyaset kazandı. Sivil siyasetin Cumhurbaşkanı seçmesine, sivil siyasetçilerinin Cumhurbaşkanı olmasına hiçbir zaman hoşgörüyle bakılmadı. Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında ve sonrasında Özal’a yapılanları çok iyi hatırlıyoruz. 2007 seçimlerinde Anayasa’nın dahi hiçe sayılarak 367 diye bir garabet uydurularak Meclis iradesinin nasıl ipotek altına alındığını bizzat yaşadık, bizzat şahit olduk. Biz bunun karşısında dimdik durmasaydık, milletimiz de yüzde 47 oy oranıyla muazzam bir destek vermemiş olsaydı o zaman da yine vesayet kazanacaktı. Geliyoruz 10 Ağustos’a. 10 Ağustos’ta sadece 12. Cumhurbaşkanı seçilmeyecek. 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesiyle aynı zamanda kara bir dönem, vesayetler dönemi de kapanmış olacak. Siyasi iktidarın karşısında duracak, halka karşı devleti temsil edecek bir Cumhurbaşkanı seçmiyoruz, halkın seçtiği, halktan bir Cumhurbaşkanı göreve gelecek fark bu” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
-Halka hizmet için bir güzel yolculuğa hazırlanıyoruz. Bizi hasatten muhafaza et yarabbim. Bizi, ailemizi, tüm yol arkadaşlarımızı yolların tuzaklarından koru Yarabbim.

-Allah’a hamdolsun. Mülkün sahibi, zaferin sahibi Allah’tır. Bu davayı, bu mücadeleyi bugünlere ulaştıran Allah’a hamdolsun.Bu davanın sancaktarlığını yapmış her bir kardeşimden Allah razı olsun. Ayaklarımızı doğruluk üzerine sabit kıl.Yarabbi senin iznin olmadığı sürece hiçbir şey kıpırdamaz. Hayır işlerimizi kolaylaştır. Bizi kibirden, hasetten muhafaza eyle. Bizi adaletsizlikten muhafaza eyle. Bizi ailemizi, yol arkadaşlarımızı muhafaza eyle. Tarık Bin Ziyad gibi arkamızda gemileri yakarak geldik. Bu milleti bir kez daha zaferle müjdele ya rab.

-Bugün çıktığımız kutlu yolculuğu hayırlara vesile eyle ya Rab. amin amin amin.Sen ki her şeye gücü yetensin. Bu mübarek günde dileğimiz odur ki, bu milleti bir kez daha zaferle müjdele yarabbi. Bugün çıktığımız kutlu yolculuğu Türkiye için, milletimiz için, insanlık için hayırları vesile et yarabbim. Amin… Amin… Amin…
-Kardeşlerim hepinize teşekkür ediyorum. Yol arkadaşlarımı yürekten selamlıyorum. Aziz milletimi, bizim bu heyecanımızı paylaşan, yer yüzündeki tüm dost ve kardeşlerimi selamlıyorum. Şahsımı Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. cumhurbaşkanlığı için aday gösteren tüm milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece…

O ÇOCUĞUN BAKIŞLARINI HİÇ UNUTMADIM
-Kardeşlerim 1994 yılıydı İstanbul’da yerel seçimler için gece gündüz çalışıyorduk. Manşetlerin diline aldırmıyorduk. Birileri günlerce önceden zafer naraları atıyordu ama biz Allah’ın izniyle yolumuza devam veridiyorduk.İstanbul’un fakir bir semtinde dolaşıyorduk.7-8 yaşlarında bir kız çocuğu geldi. Elinde bir şey vardı geldi verdi. Annem dedi ki bizi unutmasın. Bir baktım iki bilezik. Kendisi de kolundaki bilezikleri verdi. O çocuğun bakışlarını hiç unutamadım. Pınarhisar’da o çocuğun bakışlarını unutamadım. Başbakan olduğumda yine o masum bakışlarını unutmadım. AK Parti’yi kurarken gözümün önünde o çocuğun gözleri vardı. Ankara’da Başbakanlık görevini yürütürken karşımda o masum gözler vardı. Attığım her imzada o gözler karşımdaydı. Gece yorgun başımı yastığa koyarken sabah uyanınca o gözlerindeki heyecan, umut o parıltı beklenti hep karşımdaydı.

O EMANETİ HİÇ UNUTMADIK
Ne o gözleri, ne de verdiği mesajı bir an olsun aklımdan çıkarmadım. Annesi seçildikten sonra bizi unutmasın demişti ya. Allah’a hamd olsun o büyük emaneti, büyük mesajı hiçbir zaman unutmadık, unutmadım. Biz siyaseti işte o temiz yürekler için yaptık. Vatanı için, toprağı için, bayrağı için canını veren aziz şehitlerimizi hiçbir zaman unutmadık, siyaseti onlar için yaptık. 20 yaşındaki yavrusunu, aslanını askere gönderen, şehit bedenini teslim alan, vatan sağ olsun diyen o kahraman yürekleri o anne baba yüreklerini hiçbir zaman unutmadık ve siyaseti onlarla beraber, onlar için yaptık.

ONLAR İTELEDİLER, BİZ GÜÇLENDİK
Onlar itelediler, onlar tahkir ettiler, dışladılar, biz daha da azmettik. Her darbeyle daha da güçlendik. Tüzüklerle, manşetlerle çarpışarak, darbelere göğüs gererek büyüdük. Kriterimiz her zaman Hakk oldu. Kimin ne dediğine değil, Hakk’ın ne dediğine, adaletin ne dediğine, milletin ne söylediğine baktık.

TEMİZ YÜREKLER İÇİN SİYASET YAPTIK
– Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Bilmiyorum ne haldayız, gidiyoruz gündüz gece.
– Yoksul olduğu için insan yerine konulmayan, adam gibi adam gibi adamlar için siyaset yaptık.
– İtelenen o temiz yürekler için siyaset yaptık.
– Filistin için, Mısır için, Suriye için, Irak için, Afganista’nın mazlumları için siyaset yaptık.
– Siyaseti makam için, mevki için yapmadık.
– Diklenmeden dik durduk, ağır başlı olduk, soğuk kanlı olduk, sabrettik.
– Bizi sevmeyenleri de sevdik. Bize oy vermeyenlere ayrım yapmaksızın hizmet götürdük.
– Türkiye, bize oy verenler kadar vermeyenlerin de ülkesidir.
– 77 milyonun dost ve kardeş olduğu bir Türkiye hayal ettik.
– Barışın hakim olduğu bir Türkiye hayal etti. Belli kesimlerin, belli zümrelerin değil, herkesin özgürce varlığını sürdürdüğü bir Türkiye hayal ettik.
– Hiç bir zaman kutuplaştıran olmadık.

FATİH’İN, GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN, ERBAKAN’IN…
– 200 yıldır sistemli şekilde özgüvenimizi kırmak istediler. Bizi tarihimizden koparmak istediler. Biz Fatih’in, Kanuni’nin, Yavuz Sultan Selim’in mirasçılarıyız. Gazi Mustafa Kemal’in, Adnan Menderes’in, Turgut Özal’ın, Necmettin Erbakan’ın hatırasını muhafaza edenlerdeniz.

-10 Ağustos’ta sadece 12. Cumhurbaşkanı seçilmeyecek, cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesiyle aynı zamanda kara bir dönem, vesayetler dönemi de kapanmış olacak.

MUHALEFET SİYASET DIŞI BİR İSİM İSTİYOR AMA…
-Siyaset dışı bir cumhurbaşkanıyla eski Türkiye’nin ruhunu çağırabileceklerini zannediyorlar. Cumhurbaşkanı’nın devletin tarafında, milletin karşısında durmasını istiyorlar. Bu durum artık kapattı. Hükümeti belirleyen millet artık cumhurbaşkanını da kendi hür iradesiyle belirleyecek. İnsanıyla arasına mesafeler koyan bir devlet, adil bir devlet olamaz.

EĞER CUMHURBAŞKANI SEÇİLİRSEM
-Devletle milleti kucaklaştıran, milletin çıkarlarını gözeten bir Cumhurbaşkanı seçilmiş olacaktır. Eğer seçilirsek asla bir kesimin, partinin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olacağız. Bize oy versin yada vermesin hiç kimsenin endişesi olmasın. 10 Ağustos’ta AK Partililerin, CHP, MHP, HDP’ye gönül verenlerin tüm siyasi görüşlerin oylarına talip olduğumuzu, onların da oylarını alacağıma inanıyorum. Bundan şüphem yok. Görevim süresince tek ama tek gayem var. 77 milyona hizmet üretilmesini sağlamak olacaktır. Eğer seçilirsek inşallah farklı bir cumhurbaşkanlığını ortaya koyacağız. Ekonomiyi büyütmek, demokrasiyi ileri standartlara kavuşturmak, AB’ye tam üye olmak için daha çok çalışacağız. Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı ve başbakan her anlamda Türkiye’yi uçuracaktır.

PARALEL YAPIYLA MÜCADELEYE DEVAM
-Erdoğan konuşmasında, çözüm sürecinin devam edeceğini, paralel yapıyla kararlılıkla mücadele edileceğinin mesajlarını verdi: “Cumhurbaşkanlığımızda da çözüm sürecinin sekteye uğramasına asla müdahale etmeyiz. Milletin birliğinin yanında, ulusal güvenliğimizi tehdit eden tüm girişimlere karşı cumhurbaşkanının birincil derecede görevi vardır. Paralel devlet yapılanmasına asla müsamaha göstermeyeceğiz. Ülkemizin bağımsızlığını hedef alan bu maşa örgütle en üst düzeyde mücadele etmeye devam edecek ve bu mücadeleden zerre kadar taviz vermeyeceğiz. Bu kirli yapıyı hukuk içinde tamamıyla ve hızlıca tasfiye edeceğiz.

-Erdoğan, yeni anayasanın öncelikli gündem maddeleri arasında yer alacağını da kaydetti.

ERDOĞAN HER CANLI GİBİ BİR FANİDİR
-Recep Tayyip Erdoğan her canlı gibi o da bir fanidir. Bizim büyük davamız fani isimler şahsiyetler üzerine değil baki hakikatler üzerine inşa edilmiştir, böyle gelmiştir ve böyle de gidecektir. Recep Tayyip Erdoğan olmadığında, AK Parti’nin olmayacağını düşünen varsa o bu davayı anlayamamıştır. Kendisi olmadan bu davanın yol alamayacağını düşünenler bu davayı anlamamıştır. Bu teşkilat içinde kendisine vazife verildiğinde, dava sancağını canı bilip, göğsünü siper edip gidecek nice kahraman olduğuna yürekten inanıyoruz.

AK Parti şahıslarla var olmuş, şahıslarla bugüne gelmiş bir parti değildir. Siyaseti tarihim boyunca, vazifeye talip olanlardan değil, vazife bekleyenlerden oldum. Tek başına bekleyen değil, birlikte yürüyenlerden oldum. Gözümüz arkada değil, davayı omuzlayacak kahramanların olduğunu biliyorum. Gençlere güvendik, gençlerle siyaset yaptık. Daha en başta bu partiyi kurarken 3 dönem kuralını getirdik.Gayemiz genç dinamik bir yapıyla geleceğe yürümek. Gayemiz koltuğa oturup kalkmayan siyasetçilerin tersine, koltuktan nasıl vazgeçildiğini göstermektir.

AİLESİNE DUYGUSAL SÖZLER: AF DİLİYORUM
-Huzurlarınızda eşime sabrımdan dolayı teşekkür ediyorum. Çocuklarıma sabırlarından, anlayışlarından, fedakarlıklardan dolayı teşekkür ediyorum. Bir sabah kalktığımda yatak odamızın kapısında bir pusula bulmuştum. Çocuklar sabah okula gidiyor. Biz de gece 1’de 2’de geliyoruz eve. Kızım o pusulaya şunu yazmıştı. Babacağım bir gecenizi de bize ayırır mısın. Kızım şu an aramızda. Kendilerinden de yeterince vakit ayıramadığım için beni affetmelerini, benden razı olmalarını diliyorum. Teşkilatım içinde istemediğim kırdığım isimler olduysa af diliyorum. Teşkilatımdan, çalışma arkadaşlarımdan helallik diliyorum.

BU BİR VEDA DEĞİL, BİR FATİHA’DIR, AÇILIŞTIR
Bu bir veda değildir, bir kapanış, bir bitiş değildir. Bu, bizim için çok farklı bir an, işte bu bir hatime değil inanıyorum ki bir fatihadır, bir açılıştır

Önceki haberSonraki haber

Yorum yaz

Merhaba bu habere ilk yorumu yapabilirsiniz.