Başbakan Sarıgül’e yüklendi!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu’nda İstanbul’un AK Parti’li İlçe Belediye Başkan adaylarını tanıttı. Aday tanıtım öncesinde spor salonunu dolduran binlerce kişiye hitap eden Başbakan Erdoğan, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Bakan Adayı Mustafa Sarıgül ile ilgili yolsuzluk iddialarını açıkladı.
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları;
-İstanbul sadece bir şehir değildir. İstanbul hakikati olan bir şehirdir. Tarzı olan felefesi olan kimliği olan bir şehirdir. İstanbul gönüllerin başkenti, dünyanın incisidir. İstanbul’u hizmet etmek için İstanbul’u anlamak gerekir. Fetih ve Fatih’i anlamayanlar istanbul’u yönetemezler.
-İstanbul’un tanımayan anlamayan başkanlara tanık oldu. İstanbul’un nasıl zulumler gördüğünü sizlerde gördünüz. Artık o dönemler geride kaldı. İstanbul AK parti yönetimde büyüklüğüne yaraşır şekilde hizmetle buluştu. Nice proje ile İstanbul’un çehresi değişti, tarihi, değişti. Geleceği istikbali şekillendi.
-İstanbul’u CHP’nin o aciz, gaflet dolu yerel yönetiminden devralmıştık. İstanbul susuzdu, hava kirlilğinden geçilmiyordu, çöp dağlarıyla kirliydi. Kardeşlerim biz geldik İstanbul’a temizlik geldi. Hava kirliliğinden temizlendi. Biz geldik İstanbul yeşillendi. Habitat 2 toplantısında dünyanın en temiz şehirlerinden bir tanesi olarak istanbul ilan edildi. Susuz istanbul suya kavuştu. Bir taraftan denizin altından bir taraftan denizleri delerek su getirdik.
-CHP zihniyetinin olduğu yer kuraktır, kirlidir, o zihniyetin olduğu yerde bereket yoktur.
“ARTIK KAPICI DA ARABA ALIYOR”
-Artık kapıcı da, bir odacı da araba alabiliyor. Bu durumu ortaya koyuyor, refah seviyesi yükseldi. 2015’te Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü açacağız. Bugüne kadar memuruna, işçisine maaşını veremeyen iktidarlar vardı. Biz şimdi bu yatırımları yapabiliyoruz, sıkıntımız yok. 3. havalimanını yapıyoruz çünkü artık ihtiyacımızı diğer havalimanları karşılamıyor. 3. köprüyü de devletin kasasından para çıkmadan yaptırıyoruz. Önümüzdeki yıl açacağız.
“11 YILIN EN ÖNEMLİ SEÇİMİ”
-Sadece İstanbul için değil Türkiye için hayatta tüm dünya mazlumları için son derece önemli bir seçime giriyoruz. Bir anlık ihmale bile tahammülümüz yok, bir anlık rehavete fırsatımız yok. Kampanyamız için elimizdeki bütün imkânları sonuna kadar kullanacağız
“O SLOGANI ASLA UNUTMAYIN”
-Gezi olayları sırasında Kadıköy’de eylem yapanlar polisle çatışanlar o gün duvara bir slogan yazdılar. O sloganı asla unutmayın. Neydi o slogan. Bu çok önemli. ‘Zulüm 1453’te başladı’. Konstantin’i İstanbul yapanları zulüm eden olarak görenlerin bu şehre verebileceği hiçbir şey yoktur. İstanbul’un Kadıköy’ün duvarına bunu yazdılar çünkü bunların zihniyetine bu yakışır. Bunlar hiç bir zaman Fatih’i ve onun ordusunu benimseyemediler. Hep kahrettiler çünkü bir karanlık bir çağın kapanışını hazmedemediler.
-Gezi olaylarında da , 17 aralık operasyonunda da bir şeyin hesapları görülmek istendi. Benim ülkemin masum gençleri, emniyet ve yargıdaki masum memurlarımı kullanmak istediler.
-Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonunda temel bir benzerlik var. Gezi olaylarında Taksim Platformu 3. köprüye, Kanal İstanbul’a karşı çıkmıştı.Yazıklar olsun size. Bunlar birinci ve ikinci köprüye de karşı çıktılar. 17 Aralık’ta bunların yüklenici firmalarına uzanıldı. Maşalar farklı olabilir, taşeronları farklı olabilir ama patronları aynı. Türkiye’nin kutlu yürüşünü durdurmaya çalışıyorlar. Gezi olaylarında, 17 Aralık darbe girişiminde neden milli kurumlarımız hedef alındı, neden küresel projelerimiz hedef alındı?
“MİT’E SİLAH KAÇAKÇISI DEMEK SENİN HADDİNE Mİ?”
-Bizim MİT’imizi tehdit eden hangi zihniyet? CHP. Paralel devlet yargısıyla, bunun yanında güvenlik gücünün bir kısmıyla bağlantı kuruyor. Bu bağlantıyla MİT’in araçlarına el koymak istediler. Bir savcının benim yetkim olmadan bu tür bir müdahalesi yoktur 26. Madde çok açıktır. Benden izin alması lazım, güvenlik güçlerimiz hayır dediler, baktırmayız dediler.
-İkinci de bu defa jandarmadaki ayaklarıyla bu işi yapmaya başladılar. Çok enteresan MİT’in bu araçlarına 200-250 kişiyle gittiler. MİT’in 10 kadar elemanı var, yere yatırdılar, ellerini kelepçelediler. Bunların içinde asker de var, polis de var.
-Bunlar dedi ki biz MİT mensuplarıyız. Bütün hazırlıklarıyla geldiler, kompresörlerle geldiler. O sandıklarda ne var ne yok onu göreceklerdi. Bu genel müdür ne dedi, silah taşıyorlar dedi. Bu genel müdür hakkında yasal işlem yapacağız. MİT’e silah kaçakçısı demek senin ne haddine. Sen önce siyaseti öğret, sen hala SGK’da yaptığın yolsuzluklarla yola devam ediyorsun. Senin ne olduğunu bu millet biliyor. Kasetle geldin sen.
“BENİMKİ DOĞAL ANANAS, SİZİNKİ İHALEDİR”
-17 Aralık’tan bugüne kadar malum örgüt sürekli yolsuzluk ittifaklarını dile getiriyorlar, yargı ve emniyetteki atılımlarımızı eleştiriyorlar.
Medya, TÜSAİD bunu yapıyor, siyasi partiler bunu yapıyor. Bütün bu çevrelerin yargı içinde, emniyet içinde artık tehlike arz eden paralel yapıyı eleştirenleri göremezsiniz.
-Yolsuzluk diyerek paralel yapının üzerini örtmeye çalışıyorlar. Ananası da görmüyorlar. Gazetelerinde benim eşime ananas ikram ettiğimi gösteriyorlar. Ben böyle bir görüntü vermişsem benimki doğal ananastır ama sizin ananasınız ihaledir aradaki fark bu. Rafineri paslaşmasıdır bunlar.
– Her türlü hırsızlık yolsuzluk kötüdür. En büyük hırsızlık yolsuzluk milli irade yolsuzluğudur. Milli iradeyi çalmaya kasteden asıl hırsızdır, asıl yolsuzdur. Milli iradeyi kasteden karşısında bizi bulur.
SARIGÜL DOSYASINI AÇIKLADI
-İBB Başkan adayınızın dosyasını açıklayın yoksa ben açıklayacağım dedim. iki gündür cevap yok. Ben CHP Genel Müdürü gibi sahte belgelerle konuşmuyorum. Elimde CHP’nin hazırlamış olduğu 2004 Kasım ayında yayınlanan Şişli Belediyesi’ne ait araştırma komisyonunun raporu var. Bu CHP’nin kendi kurduğu araştırma komisyonu. Altında da yine kendi elemanlarının imzaları var. 57 sayfalık raporda şu andaki aday olan kişi ile ilgili iddialar belgeleri ile ortaya konuyor. Bu komisyon raporunun kapağı. 2 sayfada Yapı ruhsatı konusu var. Üzerinde çok sayıda yolsuzluk ve usulsüz oynama yapılmış. Buyurun. Bu elektronik posta değil orijinal.
-Ben belediyecilikten geliyorum bunların hangi fırıldağı nasıl çevirdiğini iyi biliyorum. Güzel de bir oyun oynamışlar. Aldıkları parayı da borç olarak aldıklarını söylüyorlar dışarıdaki bir mühendislik bürosu üzerinden. Burada isim veriyor filancadan borç olarak ‘300 bin dolar nakten aldım’ diyor.
“İNŞAAT MAFYASIYLA İŞBİRLİĞİ YAPMIŞ”
Geliyorum finale. Şişli Belediyesi’nde belediye başkanı olmak üzere şu anda ismi açıklanan kişi kaçak inşaat yapımına sürekli göz yummuş hatta yardımcı olmuş, gerekli kolaylıklar sağlamış. Bunların hepsi bu 57 sayfalık dosyada var. İnşaat mafyası ile işbirliği yapmışlar. ‘Belediye başkanı baş sorumludur’ bunu komisyon diyor. Şişli Belediyesi’nin yolsuzluk olayların faturası ağır olacaktır diyor bu üç kişi ve ‘bu nedenle CHP üyesi olan Şişli Belediye Başkanı ve Belediye Meclis üyesinin CHP ile ilişkilerinin kesilmesi komisyonumuzca uygun görülmüştür ve raporumuz merkez yönetim kurulumuza arz edilmiştir’ deniyor. İşte bu araştırma komisyonu raporu ardından Şişli Belediye Başkanı CHP’den ihraç ediliyor”
“İHRAÇ ETTİĞİNİZ KİŞİYİ NEDEN ADAY GÖSTERDİNİZ”
-CHP Genel Müdürü de Şişli Belediye Başkanı’nın yolsuzluk dosyası önünde objektiflere poz veriyordu. Niye ihraç ettiniz. İhraç ettiğiniz bu kişiyi şimdi neden aday gösteriyorsunuz. TMSF kredi borcundan dolayı bu şişli belediye başkanının mal varlığına el koydu. Çıkmış diyor ki ‘seçimler yaklaşıyor’ diye yapıyorlar. Geç o işleri ne alakası var. TMSF’ye yeni bir belge ibraz edildiği için TMSF böyle bir adımı atmıştır. Bunu hemen bir mağduriyet vesilesi olarak kullanmaya kalkıştılar. Yine genel başkanı konuşamıyor çünkü savunulacak bir yanı yok. Şişli Belediye Başkanı ve arkadaşları 1998 yılında bankadan 4 milyon dolar kredi alıyorlar. Usulsüzlük diz boyu. Sonradan banka TMSF’ye geçiyor. Kasım ayında TMSF’ye bankanın eski sahibi bir belge ulaştırıyor. Gelen bu yeni belge ile TMSF de Şişli Belediye Başkanı’nın mal varlığına el koyuyor. Bu yeni belgeyi veren biz değiliz bankanın eski sahibi. TMSF kendi kendisine de hareket etmiyor oraya yeni belge veriliyor ve el koyma gerçekleşiyor. O belgenin niye şimdi geldiğini de taraflar açıklasın. Seçime 3.5 ay kala biz birileri gibi şantaj yapmayız. Rakibimiz ile illegal yollardan değil siyaseten mücadelesi yaparız. Bize yolsuzluk iftirası atanlar hırsız hamisi görmek istiyorlarsa aynaya baksınlar” ifadelerini kullandı.
“CHP’YE BİR ŞANTAJ MI VAR?”
-CHP’nin ananasçı örgütle ittifakı da aklı selim değildir. Bir tehdit varsa, şantaj varsa bilelim. Eğer tehdit, şantaj yoksa kendi kendilerine bu ittifakları yapıyorlarsa CHP seçmenine çok yazık ediyorlar.
“BAYAĞI HASTANE SAHİBİ OLMUŞ EŞİM”
-Bayağı hastane sahibi olmuş benim eşim. Nerede bir açılışa katılmışsa orası muhakkak bizim. Elinize dizinize dursun. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Ne damadım ne oğlum rüşvete yolsuzluğa bugüne kadar bulaşmamışlardır. Asla haramda elleri gözleri yoktur. Evlatlarım vakıf insanlar durumundadırlar. Vakıf noktasında hizmetleri vardır.”
-Oğlum Bilal’e yapıştırılmak istenen yafta bunların hepsi bir iftiradır. Oğlum ve damadım asla ne rüşvete ne de yolsuzluğa bulaşmıştır.
BİZ BU ÖRGÜTLE MÜCADELE EDECEĞİZ
-Yargının içinde bir örgüt kuruluyor. Bunlar millet adına değil, örgüt çıkarları adına karar veriyor. Medyaya, iş dünyasına sesleniyorum. Bugün bize yapılan yarın size yapılacak. Nitekim yapılıyor da.
-Biz bu örgütle mücadele edeceğiz. Sadece bu örgütle değil, bu örgütü maşa gibi kullananlarla da mücadele edeceğiz